Pazartesi günü Avrupa Birliği, Lübnan‘a yaptırım için harekete geçmeyi kabul etti.
Yaptırımların niteliği henüz bilinmiyor ancak tahminler Lübnanlı üst düzey politikacıların Avrupa’daki evleri, banka hesapları, yatırımları ve çocuklarının Avrupa’daki eğitimleri ve mal varlıklarının dondurulmasına kadar giden bir yaptırım rejiminin uygulanmasını kapsayacak.
Geçen haftalarda, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian Lübnan’da hükûmetin kurulmasını engelleyen yetkililere ek önlemler alacağına ilişkin tehditte bulunmuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı, Lübnan’da yolsuzluk yaptığından şüphelendiği ve yeni bir kabine kurulmasının engelleyen Lübnanlı yetkililere yönelik ülkeye giriş kısıtlamalarının sadece başlangıç olduğunu dile getirerek Lübnan’daki siyasi istikrarsızlık ve kavgacı politikalar üzerinde baskısını arttırmaya devam etti.
Üst düzey bir AB diplomatı, “Yönetici sınıfa karşı sabırsızlık seviyesi artıyor.’’ ifadesini kullandı.
27 AB ülkesi arasında yaptırım kararı konusunda bölünmeler mevcut. Ancak Fransa ve Almanya yaptırımların uygulanması için baskı yapan taraf. Macaristan ise Lübnan’a yaptırım konusunda endişeli ve olumlu yaklaşmıyor.
AB’DEN LÜBNAN’A SUÇLAMA
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, gazetecilere verdiği demeçte “Halk acı çekiyor, ancak siyasi liderler ülke tam anlamıyla parçalanırken sorumluluk almıyor.’’
LÜBNAN’DA SİYASİ İSTİKRARSIZLIK
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamayla ülkenin geçmişten bugüne sahip olduğu siyasi istikrarsızlık derinleşti. Başbakan Hassan Diab’ın hükûmeti 2020’de gerçekleşen olay sonrasında istifa etti.
Yeni bir hükûmetin kurulması için görevlendirilen eski Başbakan Saad Hariri ve Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn arasındaki anlaşmazlık hükûmetin kurulamamasına neden oldu.
Tüm bunlara Covid-19 krizi de eklenince ülke ekonomik ve mali kriz eşiğine geldi. Ülkenin yerel para birimi dolar karşında %85 değer kaybetti.
Fransa ve Lübnan arasındaki ilişkiyse Fransa’nın sömürgecilik geçmişine dayanıyor.
Bir yanıt bırakın